Her yıl 5 santimetre batıyor: 2050’de sular altında kalacak!

Tarihi, kültürü ve müziğiyle dünyaca ünlü New Orleans, artık kendi topraklarının altında kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.

Tulane Üniversitesi’nden bir araştırmacının da katkıda bulunduğu 2024 tarihli çalışmaya nazaran, New Orleans’ın büyük kısmı, yumuşak, süngerimsi turba ve kil topraklar üzerinde şurası. Lakin bu toprakların vakitle havaya maruz kalması ve ağır binaların baskısı altında sıkışması, çöküşü hızlandırıyor.

Uzmanlar, New Orleans’ın artık ABD’de sel ve yükselen deniz düzeyleri nedeniyle en yüksek risk altında olan kentlerden biri olduğunu vurguladı.

30 YIL İÇİNDE 24 KENT YOK OLABİLİR

Körfez ve Atlas Okyanusu kıyısındaki kentlerin büyük kısmı misal tehditlerle karşı karşıya. Virginia Tech öncülüğünde yapılan öbür bir çalışmaya nazaran, önümüzdeki 30 yıl içinde 24’ten fazla Amerikan kenti batma riskiyle karşı karşıya kalacak.

Özellikle 2005’te Katrina Kasırgası’ndan ağır hasar alan New Orleans, sonrasında set ve taşkın denetim yapıları inşa ederek müdafaa tedbirleri alsa da, bu yapılar ırmağın taşıdığı yeni tortuların birikmesini engellediği için batış suratını daha da artırdı. NASA ve Louisiana Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacılar, en yüksek çökme oranlarının Mississippi Irmağı kıyısındaki sanayi bölgelerinde görüldüğünü kaydetti.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DE DEĞERLİ ROL OYNUYOR

İklim değişikliği tehdidi de kentin yazgısında kıymetli rol oynuyor. NASA’nın 2023 yılında yayımladığı bir çalışmaya nazaran, artan yağışlar ve yükselen sıcaklıklar, Mississippi Irmağı boyunca taşkın alanlarının genişlemesine neden oldu. Bu da New Orleans bölgesinde 10.000 ila 27 bin ek kişiyi risk altına soktu.

Virginia Tech araştırmasına nazaran yalnızca New Orleans değil; Miami, Galveston ve birçok başka kıyı kenti de büyük tehdit altında. Miami’de 2050 yılına kadar 81 bin konutun yok olabileceği ve 31 milyar doları aşan ekonomik ziyan oluşabileceği öngörülüyor.

Üstelik bu tehdit, daha çok ekonomik ve etnik azınlıkların yaşadığı, tarihi olarak dışlanmış bölgeleri etkiliyor. Virginia Tech’ten Leonard Ohenhen, “Bu bölgelerde yaşayanlar, deniz düzeyindeki artışın tesirleriyle çaba edecek kaynaklardan büyük ölçüde mahrum,” diyerek toplumsal adaletsizlik boyutuna dikkat çekti.

Araştırmacılar, deniz düzeylerinin yalnızca mevcut iklim değişikliği nedeniyle değil, geçmişteki ısınmanın tesirleriyle de yükselmeye devam edeceğini belirtiyor. Bu da 2050 için yapılan karamsar varsayımların büyük oranda kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Tarihi dokusu ve kültürel zenginliğiyle bilinen New Orleans’ın geleceği, alınacak tedbirlere ve global iklim siyasetlerinin başarısına bağlı üzere görünüyor.